Han ve Kervansaraylar 20
Kervansaray: Ticadet yolları üzerinde kervanların konakladığı ve her türlü ihtiyaçların karşılandığı, devlet veya hayırsever kişiler tarafından yapılmış muhkem binalardır. Han: Yolcuların ve hayvanların konaklayıp dinlenmesi için yollar üzerinde ve şehirlerde yapılan binalardır. Hanların büyüklerine kervansaray denir.
Han ve kervansarayların ortasında bir avlu bulunur. Arabalar buraya çekilir. Hayvanlar için ayrı yerler vardır. Konukların kalması için odalar bulunur. İlke olarak konuklardan ücret talep edilmez, ancak varlıklı konuklar ve tüccarlar mekânı terk ederken dilerse bu güzel hizmetin sürmesine katkı adına küçük bağışlar yapabilirdi.
Çağa, tarih boyunca Kuzey Anadolu yolu üzerinde yer almıştır. 21 Yol Çağa yerleşiminin içinden geçmekte idi. Bolu ile Gerede arasında yolcuların en önemli dinlenme yeri Çağa idi. Yolcuların konaklaması, ihtiyaçlarını gidermesi için Çağa ve yakın güzergâhta han ve kervansaraylar vardı.
Ünlü seyyah Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Çağa’nın merkezinde Han bulunduğunu bize haber vermektedir. “Kasabasında camii, han ve hamamı, mescitleri, küçük çarşısı vardır.” Çelebi, Çağa’yı 1647 tarihinde ziyaret etmişti. Bu tarihten önce ve sonra da Çağa’da Han mevcut olması bir zorunluluktur. Çünkü Ulaşım bugünkü kadar kolay olmadığı gibi birçok tehlike vardı. Geceleri tehlikelerden korunmak için han veya kervansaraylara sığınmak gerekiyordu.
1706 tarihli Bolu Livası Tahrir Defteri’nde Çağa Kazası bilgileri arasında bir kervansarayın varlığını görüyoruz. Kervansarayın, Çağa Kazası’nın neresinde olduğu kaydedilmemiştir. Çağa’dan geçen yol üzerinde olduğu düşünülürse, Çağa ile Ibrıcak Köyü arasında olması mümkündür.
20 Kaynak: İdris Keleş, Yeniçağa Tarihi 1, Çağa ve Köylerinin Tarihi.
21 Bakın “Çağa’dan Geçen Tarihi Yollar”
DİĞER
ESKİÇAĞ YILDIRIM BAYEZİD CAMİSİ 1
ESKİÇAĞA YILDIRIM BAYEZİD HAMAMI
Camii ile aynı devirde 1398’de Yıldırım Beyazıd adına yapılmış olan Çağa Hamamı, küçük fakat mimari bakımdan önemli olan bir yapıdır.
SEYDİ SÜLEYMAN TÜRBESİ 5
Seydi Süleyman Türbesi, Kemaller Köyü’nün Cefakârlar Mahallesi’nde bulunmaktadır. Türbe örme tuğladan dikdörtgen biçiminde yapılmıştır. Yapılış tarihi bilinmez. Türbenin içinde üç tane mezar vardır. Mezarların yazıtları yoktur. Kime ait oldukları bilinmez. Bu mezarlardan birinin Seydi Süleyman’a ait olduğu inancı hakimdir.
Asilbey Camisi 7
Asil Bey, 1530 tarihlerinde Çağa Kazası, Otac Köyü’nde yaşamıştır. Çağa kazası, Asilbey Mahallesi’nde Asil Bey tarafından yaptırılmış bir cami bulunmaktadır.
ESKİÇAĞA TÜRBESİ 9
Eskiçağa Türbesi, Yıldırım Camii doğusunda bulunmaktadır. Kime ait olduğu bilinmemekte, fakat muhtemelen burada bulunan diğer eserlerle birlikte aynı tarihte yapılmış olabileceği sanılmaktadır. Kare plânda basit bir yapı olmakla beraber Osmanlı türbe mimarisinin tipik örneklerindendir.
EROĞLU TÜRBESİ 11
Sarayköy’de Osmanlı dönemine ait bir türbe bulunmaktadır. Bu türbeye Eroğlu Türbesi adı verilir. Türbede iki erkek bir de kadın mezarı vardır. Burada yatan kişi için anlatılan şey şudur: Ümmü Kemal, Mengen Baba Hızır Köyü’ndeki Said-i Yetkin Hazretlerinin çağdaşıdır. Anadolu’ya ilk gelen gönül erlerinden oldukları sanılmaktadır. Bu türbede yatan kişinin ismi de Eroğlu’dur. 12
ÇAĞA KALESİ 14
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde, Tarihi Çağa yerleşimi civarında bir kalenin varlığından söz edilir. Bu kale günümüz araştırmacıları ve kitaplarında da geçer. Kale Çağa yerleşimi yakınındadır. Fakat bugüne kadar kalenin yeri hakkında bir bilgi ve buluntuya rastlanmamıştır.
ÇAĞA MEDRESESİ 16
Medrese, eskiden Müslüman çocuklarının okudukları okullara verilen addır. Selçuklular ve Osmanlılar döneminde ülkenin hemen her yerinde medreseler yapılırdı. Medreseler ilk, orta ve yüksek dereceli olmak üzere kısımlara ayrılırlardı. Medreseler, bir avlunun etrafına yapılan kubbeli odalardan ve dershanelerden oluşurdu. Odalarda öğrenciler oturur, yatar ve yemeklerini yerlerdi. Ayrıca müderrislerin (öğretmen) ders okuttuğu bir de sınıf vardı. Büyük medreselerde öğrencilerin namaz kılması için mescitlerde bulunurdu.
ÇAĞA’DA BULUNAN ZAVİYELER 17
Zaviye, Osmanlı Devleti’nde küçük dini tekkelerin ortak adıdır. Genellikle kent ve kasabaların dışında kurulurdu. Tekke ve Zaviyelerde İslam ahlakı, tasavvuf ilmi öğretilir ve tatbik edilirdi. Ayrıca burada oturan dervişler yorgun yolculara yardımda bulunurlardı. Zaviyeye degah, hanhak ve asitane de denirdi.
ÇEŞMELER 18
Çağa Kazasında 1398 tarihinde Yıldırım Bayezid adına Hamzabey Köyü’nde yaptırılmıştır. Çeşme kesme taştan yapılmıştır. Adaköy’ün Çamurcuk Mahallesi ile Çamlık Köyü yolu ayrımında bulunan tarihi çeşme Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine aittir.
Vakıflar 19
Vakıf, varlıklı kişilerin mülkünü resmi olarak fakir Müslümanlara bırakması veya hayır kurumu olarak insanların kullanımına sunmasıdır. İnsanlara ihsan ve ikram gayesiyle kurulur. Vakıf ibadet değil kurbettir. Yani sevap kazanmak için yapılan bir iştir.
MEZAR TAŞLARI 22
ağa tarihi yerleşiminden günümüze kalan Osmanlı mezar taşları hem tarihi birer vesika hem de islam kültürünün yansımasıdır. Bu mezarlar Yıldırım Bayezid Camisinin güneybatısındaki alanda, bir kısım mezarlarda Çağa’nın yanından geçen karayolunun karşısında bulunmaktadır. Mezarlar günümüzdekinden biraz farklıdır. Bugün ölüler toprağın içine defnedilirken. Osmanlı Dönemi mezarları blok taşlardan oluşmaktadır. Mezarın yanları ve üstü bazalt blok taşlar ile örtülmüştür. Tüm mezarlar bu şekilde midir? İncelediklerimizde bu özelliği görüyoruz. Hepsi için bir genelleme yapmak doğru olmaz.