Ülke, şehir, il içe fonksiyonu ile beraber form kontrolleri ve veri tipleri güncellenmesi tamamlandı.Burs evrakları ve işaretlenmesi ve bildirimleri test ediliyor...
Kelimenizi yazmaya başlayın ve aramaya başlamak için büyüteçe tıklayın.

Çaka Bey (Çakan Bey – Çağa Bey Ölümü 1095) 1

Çaka Bey (Çakan Bey – Çağa Bey Ölümü 1095) 1

Çağa ve civarının fatihi Çaka Bey’dir. Çaka Bey ve askerleri Bizanslıların elinde bulunan Çağa ve civarını fethetmişlerdir. Bu tarihten sonra Çağa Türkler tarafından iskân edilmiştir. Çaka Bey, Anadolu’nun fethinde büyük yararlılıklar göstermiş olan bir Türk Beyi’dir. Anadolu’da birçok yeri Bizanslıların elinden alarak Türkler’e yeni yerleşim alanları açmıştır. Anadolu’yu Türkleştirenlerin başında gelen bir Türk kahramanıdır. Çağa ve civarı onun zamanında ve onun tarafından Bizanslılar’dan alınmıştır. “Çağa” ismi de Çaka Bey’e izafeten konulmuştur.

Çaka Bey

Çaka Bey’in hayatını anlatan bir eser günümüze ulaşmamıştır. Onun hayatının bir kısmını Danişmendname’de, bir kısmını Anna Komnene’nin “Alexiad” adlı eserinde, 11. ve 12. yüzyıllarda yaşamış olan Bizans kronikçilerinden olan Zonaras’ın tarihinde buluyoruz.

Çavuldur, Çaka Bey’e Türkler tarafından verilmiş olan isimdir. Türk kaynaklarında Çaka Bey’in ismi Çavuldur Çaka diye geçmektedir. Çaka Bey, Anadoluda’ki ilk yıllarında Danişmend Gazi ve Battal Gazi’nin torunu Turasan ile birlikte savaşmışlardır. Bu nedenle Çaka Bey’in bu yıllarını Danişmend Gazi sayesinde biliyoruz. Danişmendname bu Türk kahramanları hakkında önemli bilgiler verir.

Danişmend Gazi, Malazgirt Savaşı’ndan önce Alparslan’ın hizmetine girer. Alparslan’ın en güvenilir emirleri arasında yeralır. Malazgirt Savaşı’na katılarak zaferin kazanılmasında tavsiyeleriyle manevi bakımdan önemli rol oynar. Malazgirt Savaşı’nı Türkler kazanınca Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış olur. Sultan Alparslan savaşa katılan komutanlarından Anadolu’da fetihlerde bulunmalarını ister. Fethedecekleri yerlerin kendilerine “İkta” 2 edileceğini bildirir. Alparslan’ın birçok komutanı Anadolu’nun fethi için savaşırlar.

Danişmendname’de Danişmen Gazi ve arkadaşlarının fetihleri şöyle anlatılır: 

” Danişmend Gazi, Battal Gazi’nin torunu Turasan ile gördükleri bir rüya üzerine 970–971 yıllarında Eyyüb b. Yunus ile Süleyman b. Numan’ı Abbasi halifesinden cihad için izin almak üzere Malatya’dan Bağdat’a gönderirler. Halife, Melik Ahmed (Danişmend Gazi) ile Turasan adına menşur yazdırır. Hazine ve hil’atlerle birlikte Battal Gazi ve Ebu Müslim’in sancağını verip kendilerini gazaya teşvik eder. Onlarda bu izin üzerine Anadolu’da Rumlarla cihada başlarlar. Çavuldur Çaka, Hasan b. Meşıyya, Eyyub b. Yunus. Süleyman b. Numan, Kara Doğan, Kara Tegin gibi beylerinde kendilerine katılmaları ile harabe haline gelmiş olan Sivas Kalesini ele geçirirler. Burayı tamir ederek bir gaza merkezi olarak kullanırlar ve civardaki şehirleri fethederler. “

Eskiçağa’dan bir görünüm

Çavuldur Çaka, Sultan Turasan’ın mahiyetinde bulunuyordu. Turasan, Yirmi bin kişilik bir kuvvetle yanında Çaka Bey, Kara Tona ve Hasan Hoşavendi olduğu halde Kayseri’den İstanbul’a akınlar yaptı. Turasan bu seferde öldü. Daha sonra Danişmend Gazi, Sivas’tan Kuzey-batıya yani Gerede taraflarına sefer yaptı. İşte Çaka Bey, bu seferlerden birisinde Çağa ve civarını Bizanslılar’ın elinden aldı. Çağa ve civarı Türk geleneğine göre hemen Türkler tarafından iskân edildi. 

Çaka Bey, bu seferler sırasında Bizanslılarla yaptığı bir savaş esnasında, Bizanslı komutan Kabalika Aleksandr’a esir düştü. (1078) İmparator Nikephoros Botaneiates’in sarayına gönderildi. İmparator ona birçok hediye ve bazı imtiyazlar verdi. Ona “Protonobillissimos” ünvanı verildi.      

1078–1081 tarihleri arasında Bizans’ta (İstanbul) esir olarak yaşadı. Grekçe’yi ve Bizans adetlerini öğrendi. Bizans İmparatoru Alexsi Komnen zamanında İstanbul’dan kaçtı. İzmir’i fethetti ve beyliğini kurdu. Çaka Bey, Bizans’ı yıkmak için biricik çarenin kuvvetli bir donanmaya sahip olmak gerektiğine inanıyordu. Bu yüzden 40 parça savaş gemisi yaptırdı. Bu gemilerle Ege kıyılarına fetihlere başladı. Urla, Foça, Midilli, Sakız, Sisam ve Rodos’u aldı. Çaka Bey’in kurduğu beylik güçlendi. Selçuklularla akrabalık kurdu. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’a kızını verdi. Çaka Bey gün geçtikçe güçleniyordu. Sultan Kılıç Arslan, Bizans İmparatoru Alexsi Komnen’in kışkırtma ve hileleri ile Çaka Bey’in Selçuklu topraklarına saldıracağından korktu. Kılıç Arslan, Kayınbabası Çaka Bey’i yanına davet etti. Ona güzel bir ziyafet verdi. Ziyafet sırasında Çaka Bey’i öldürttü.(1093)

Tarihi Çağa yerleşmesini kuran, bu toprakları Bizanlıların elinden alan kişi işte bu Oğuz Türkü Çaka Bey’dir. 1074 ile 1078 tarihleri arasında Orta ve Kuzeybatı Anadolu’da fetihler yapan Çaka Bey’in, Çağa’yı bu tarihler arasında aldığını biliyoruz. Çağa yerleşmesi, 1074–1078 yılları arasında günümüzden yaklaşık 930 yıl önce Türkler tarafından fethedilmiştir. 1078 tarihinden sonra Bizaslılara esir düşen Çaka Bey, onların elinden 1081 tarihinde kurtulmuş ve İzmir tarafına gitmiştir. Çaka Bey, Danişmend Gazi ve Turasun ile çıktığı seferlerden birinde Çağa ve civarına gelmişlerdir. Buraları Rumların elinden alarak Türk yerleşimine açmışlardır. Bu topraklara yerleşen Oğuzlar, buraların fatihi olan Çaka Bey adını kurulan yerleşim yerine vermişlerdir. 

Çaka Bey, Çağa ve civarını Bizanlılardan aldıktan sonra buralara Türklerin Oğuz Boyları hemen yerleşmişler ve Çağa’yı kurmuşlardır. Türkler Anadolu’da fethettikleri yerlerde sistemli yerleşimler kuruyorlardı. “Şehir düşer düşmez kale üzerinde ezanlar okunur, daha sonra ilk Cuma günü büyük bir törenle camiye çevrilen kilisede namaz kılınıp sultan adına hutbe okunur, bu başarıyı nasip ettiğinden dolayı Allah’a şükür edilirdi. Artık, şehirde kalan ve ilk yerleşen Türk kolonisinin görevi başlardı. Genellikle caminin veya önemli şehirlerde camilerin etrafına medreseler ve mektepler, şehrin fethini temin eden kolonizatör gazi dervişlerin bağlı bulundukları tarikatın tekkesi, hastaneler, kervansaraylar, imaretler, çeşmeler, yollar, köprüler inşa edilir, derhal İslami eğitim ve öğretim başlardı. Bunun yanında sosyal yardım kurumları çalışmalarına devam ederdi. Türkler girdikleri toprağa sulh, sükûn ve mutlak bir asayiş getirirlerdi. Halk asırlardan beri unuttuğu sulh ve sükûna kavuşmanın rahatlığını kısa zamanda duyardı.” 

Çaka Bey ile buraya gelip yerleşenlerde Türklerin Oğuz boyları idi. Bugün Yeniçağa İlçesi sınırları içinde bulunan köylerin bir kısmı bu Oğuzların torunlarıdırlar. Çaka Bey’den sonra kurulan ve onun adı verilen yerleşim yeri Çaka kısa sürede gelişti ve büyüdü. 


 1 Kaynak: İdris Keleş, Yeniçağa Tarihi 1, Çağa ve Köylerinin Tarihi.

 2 İkta: İslam devletlerinde, devlete ait tarım arazisinde, işleyenlere devamlı ve sonraki nesillere geçen bir kiracı gibi tasarruf hakkı verilmesi esasına dayanan toprak sistemi. Osmanlıda “Tımar” olarak adlandırılmıştır.



DİĞER
Şücaaddin Gazi Süleyman Paşa 4
Candaroğlu Beyliği’nin kurucusu Yaman Candar’ın oğludur. Süleyman Paşa 30 yıl kadar hüküm sürmüştür. Bunun büyük bir kısmını İlhanlılar’a bağlı olarak sürdürdü. Bahadır Han’ın ölümünden sonra tamamen bağımsızlığını kazandı. 
EŞ-ŞEYH HAMZA EFENDİ 11
Osmanlı Devleti’nin Duraklama Dönemi’nde, Çağa’da doğmuş ve Başkent İstanbul’da tahsil görmüş önemli bir zattır Hamza Efendi. 
Şair Dertli (1772–1845) 13
Dertli, 19.yy.’ın ön sırada gelen saz şairlerindendir. 1772 yılında Çağa’nın Şahnalar Köyü’nde doğmuştur. Asıl adı İbrahim’dir. Kara Hasan Oğullarından Bayraktar Ali Ağa ile Ayşe Hanım’ın oğludur. Kaynaklarda Şair Dertli, Karahüseyin Oğulları sülalesi’ne mensup olarak gösterilir. Yaptığım araştırmalar neticesinde Şahnalar Köyü’nde “Karahüseyin Oğulları” diye bir sülale adını bulamadım. Bu dönem ile ilgili en önemli kaynak 1845 yılı Temettuat Defteri’dir. Temettuat Defteri’nde Şair Dertli’nin kaydı, bilgileri bulunmaktadır. Burada Şair Dertli “Karahasanoğlu Ali oğlu İbrahim” olarak geçmektedir. Yine Yaniçağa İlçesi Nüfus Müdürlüğü’nde yaptığım incelemede 14 Şair Dertli’nin soy kütüğü bilgileri “Karahasanoğlu” sülalesinden çıkmaktadır. Tüm bunlardan Dertli’nin sülale adının “Karahasanoğlu” olduğu açık bir şekilde görülmektedir. 
Hendekçioğlu Halil Ağa 18
Çağa tarihinin önemli şahsiyetlerinden biriside Hendekçioğlu Halil Ağa’dır. Onun Çağa tarihindeki ünü, Çağa’da doğup büyümüş olan Şair Dertli’den gelir. Dertli ile Hendekçioğlu tarihsel bir ikilemi anlatır. Dertli bir halk kahramanı, ezilen ve mazlumu temsil eder. Halil Ağa ise güçlü ve zengin, Anadolu ağalık sisteminin tipik temsilcisidir. 
Kabasakaloğlu Hafız Ahmet Efendi 22
Hendekçioğlu Halil Ağa’nın ölümü veya görevi bırakmasından sonra Çağa Müdürlüğü’ne Hafız Ahmet Efendi getirilir. Hafız Ahmet Efendi 1845 yılı Temettuat Defteri’nde Çağa Kazası’nın Yıldırım Bayezid Camisinin imamı olarak görülmektedir.  Temettuat Defteri’nde ismi Kabasakaloğlu Abdullah oğlu Hafız Ahmet olarak yazılmıştır. Temettuat kayıtlarında Yıldırım Bayezid Camisi’nden geliri yıllık 350 guruştur. Bu miktar o dönemde bir imamın yıllık gelirini göstermektedir. Hafız Ahmet’in, Yamanlar Köyü’nde Kamışoğlu Veli adında bir köylü ile ortak bir tarlası ve 5 adet büyük baş hayvanı vardır. Bugün Yeniçağa’da, Çağa’dan gelen sülaleler arasında “Kabasakal” soyadını taşıyanlar vardır. Bunlar şüphesiz Hafız Ahmet Efendi’nin torunları veya akrabalarıdır. 
Edhem Bey 25
Görüldüğü gibi Kabasakaloğlu Hafız Ahmet Efendi’nin istifa etmesi ile yerine Edhem Bey Çağa Müdürü olmuştur. Yukarıdaki tarihi yazı Edhem Bey’in Çağa Müdürlüğü görevine asaleten atanmasının yapıldığını göstermektedir. 
Hafız Hasan Efendi 26
Hafız Mustafa Efendi 28
Hafız Salih Efendi 30
Sibkat Karamanoğlu 32
Sibkat Karamanoğlu, Bolu’da doğmuştur. 1931 yılında Bolu vilayet heyeti kâtipliği yapmıştır. 1935-36 ve 37’li yıllarda onu Mengen Nahiyesinin nahiye müdür olarak görüyoruz. 1936 yılında Bolu Valisi Salih Cemal Gülen kendisine yapmış olduğu çalışmalardan dolayı bir takdirname vermiştir. 10.01.1937 tarihli Mengen Tan Gazetesi’nde de kendisinde Mengen Kamunbayı yani kaymakamı olarak bahsedilmiştir.
Yaşar Çelik 33
Yaşar ÇELİK, 1927 yılında Şahnalar Köyü’nde mütevazi bir ailenin evladı olarak dünyaya geldi. Annesi Nazifa Lütfiye Hanım, babası Mehmet Çelik’tir. Yaklaşık 15 yaşına kadar köyde okul olmadığından okula başlayamadı ve günlerini köyde babasına yardım ederek geçirdi. 1945 yılında kendilerinin yetiştirdikleri sebze ve meyveleri satmak başka memleketlere de bu mahsulleri ulaştırabilmek adına baba oğul beraber yaptıkları at arabasıyla nakliyeciliğe ilk adımını attı.
Ekrem Doğanay
Bolu ili Gerede ilçesinin Mircekiraz köyünde 1938 yılında doğan İhsan oğlu Ekrem DOĞANAY küçük yaşlarda köy İmam-Hatibi Cafer Hoca'dan ders almaya başladı. Marangoz ustası olan babası ve ağabeyleriyle çevre köy ve şehirlerde çalışarak bu meslekte usta oldu. 
YENKAV
Yeniçağa Gölü

Fotoğraflarla Yeniçağa

YENKAV
Yıldırım Bayezid Camisi

ESKİÇAĞA YILDIRIM BAYEZİD CAMİSİ

YENKAV
Yıldırım Bayezid Hamamı

Camii ile aynı devirde 1398’de Yıldırım Beyazıd adına yapılmış olan Çağa Hamamı, küçük fakat mimari bakımdan önemli olan bir yapıdır.

Gelişmelerden haberdar olun
Bültenimize abone olun